15 Ocak 2019 Salı

Üstüne Alınma




İnsan yazı yazarken korkar olur mu?

Öğretmenler olarak doğal bir gözlem süreciniz oluyor. En klasik hususlardan biridir; olumsuz olanı da olumlu olanı da görür; öğrenciye dönüt verirsiniz. Bu dönütler, öğrenci için elzem ve gereklidir; öğrenme işinde. Çoğunlukla genele hitap eder lakin  eğer çok özel bir şey varsa, tek bir kişiye/gruba ait bir problem/iyi bir şey söz konusu ise o kişi/lerle özel konuşursunuz. Son on yıldır artan bir ivmeyle – büyük ihtimalle bunu başka meslek grupları da yaşıyor- sanki insanlar yazılanlardan kendi üstüne pay biçiyor. Gözlemim odur ki, bunun iyi yanları olabilse de, çoğunlukla zararlı bir düşünüş zeminine yol açıyor. Eğitim ile ilgili belki de yüzyıllardır süregelen, bazıları günün şekline bürünerek, bazıları da hep aynı şekilde zuhura çıkan bilindik hadiseler, olgular, vakalar üzerinden bazen bir örnek olay sebebiyle ve bu örneği öne olarak yapılan bir anlatım, mânâyı açığa çıkaracak bir ifade yapıyor olsanız… (a)sosyal medyanın yan etkisi… kendi üstüne alınanlar beliriveriyor. Halbuki bahsedilen konuda, hepimiz eksik, hatalı ve biz de o anlatılan örnek olaydaki gibi olabiliriz. Bu yönden görüp “bu bende de var ama işin aslı değiştirmem lazım “ deyip düşünmek ayrı bir şey; diyelim ki o alanın duayeni birisi hasbel kader sizde “arkadaş” olarak ekli ve sizde de olan bir şeyi ifade etti diye  “Bunu bana yazmış!” diye düşünmek ayrı bir şey. 
Başka bir örnekle daha da iyi pekiştirebiliriz. Diyelim ki bir ilişki psikoloğu sanal medyayı alanı ile ilgili paylaşım için kullanıyor ve ülkemizde de artan bir vaka boşanmalar olduğu için bununla ilgili bir şey yazdı diye düşünelim. Varsayalım ki sizin de arkadaşınız veya uzaktan tanıyorsunuz veya siz de bu paylaşıma denk geldiniz bir yerlerden. Olacak bu ya! Siz de boşanma fikri içindesiniz veya orada yazılmış haraketleri sergilemektesiniz… Alınmaya lüzum var mı? Belki o psikolog da, aynı ruhi durum içinde, bunu bile bilmiyoruz…. Yani kısacası, insanların eğer birbirleri aralarında bir şey varsa yüz yüze söylerler/söylemeliler  veya size bir hatanızı, bilmediğiniz bir hususu ifade etmek zorunlu ise, bunu gördüler ve iyi niyetli bir hisle “bunu ona söylesem iyi olabilir” diye hissediyorlarsa; zaten sizi önemseyen biri (a)sosyal mecra yoluyla, mesajlarla vb şekilde gönderme yapmayı düşünmez! –Düşünmemeli.- Olsa olsa belki siz, bu konuyu klavyeye almak için, yani yazılması için itici kuvvet olmuş olabilirsiniz veya herhangi bir yerde sürekli karşılarına çıkanı, sizde de fark etmiş olabilirler pek tabii… üzerine düşündükleri veya sürekli gördükleri konuyu, daha derin düşünmeye ve bu hususla ilgili fikirlerini gündeme taşımaya itmiş olunabilir. (buraya kadar art niyetli düşünce ile yapılan hareketler ve “laf çarpıtma” kullananlar konumuz kapsamında değil.) 
En azından Maârif Yolunun Ebrusu ve pek tabii Maârif Yolu'ndaki herkes bu şekilde düşünüyor; yapıyor ve yapmaya çalışıyor. Biraz sanaldan uzak kalınca, etrafı şöyle bir gezineyim dediğimde gözlemlediğimde ön plana çıkan husus bu oldu diye; böyle bir bahsi önden yazmak elzem göründü. Aman bunu da “kimse üstüne alınmasın”! J